28 Kasım 2016 Pazartesi
kumar borcu adamın karısını siktirtir
kumar borcu adamın karısını siktirtir Kapının zili çaldığında genç kadın banyodan henüz çıkmıştı. Kapıyı açmadan önce kim olduğunu sorduğunda aldığı yanıt üzerine kocasından güzel bir haber gelmiş olmasının heyecanıyla kapıdaki adamı içeri davet etti. Başına sardığı havlu ve teninin banyodan sonra oluşan pembeliği, onun az önce banyodaki çıplaklığının mahremiyet anlarını haince ele veriyordu.Erkek içeri girerken kadının çekici bedenine yutkunarak bakıp utangaç bir tavırla başını eğerek oturma odasına doğru yürüyen kadını takip etti. Kadının Amerika´ya göç etme hayalleri kuran kocası Karaiplerde turistik yolcu seferleri yapan lüks gemilerde garson olarak işe başlayalı iki yıldan biraz fazla bir zaman geçmişti. Bu süre içinde yanlızca iki kere izne gelebilen adamın çalıştığı işten memnun olup Amerika´ya yerleşme planlarından vazgeçmesini, hayat hakkında fazla düşünmeye yetebilecek kadar vizyona sahip olmayan kadın da kabullenmiş, kocasından ayrı olmasına rağmen onun gönderdiği paralarla yaşamını sürdürmeğe devam ediyordu. Ancak bu gönderilen paralar hayat standartlarını yukarı çekmek için planladıkları düzeye bir türlü ulaşamıyordu. Kocasının durumunu olgunlukla karşılayan Sibel ona zorda kaldığı anlarda gereken desteği vermeye çalışmakta, hatta bazen birhayli özverili olmak durumunda kalmaktaydı. Recep, cebinden çıkardığı mektubu kadına uzatırken kadının yeşil gözlerine bakmamak için gözlerini yere dikmişti. Kocasından gelen mektubu bir solukta okuyan Sibel, Ali´nin bir miktar parayı kendisine verecek olan Recebe borçlu olduğunu ve bu borcun hatırı sayılır bir miktarı içerdiğini, İstanbul´da olduğu gece onlarda kalabileceğini ve erkeği memnun etmek için eIinden geIeni yapacağına inandığını belirten satırları okuduktan sonra, anIayışIı ama durumdan memnun değilmiş gibi bir havada Recebe dönerek, aç olup olmadığını sordu. Adam tok olduğunu söyIeyip cebinden çıkardığı zarfı kadına verdikten sonra, bavulunu açıp güzel bir ambalaj içindeki küçük bir paketi uzatarak ´´Bu sizin için naçizane bir hediyem " dedi. Sibel elini yakan bu hediyeyi titreyen elleriyle uzanarak alıp yüzü mahcubiyetten kızararak teşekkür ettikten sonra erkeğe yorgunsa hemen yatabileceğini söyledi. Recep´in yüzü tıpkı! Sibel gibi kızarırken zahmet olmazsa bunun iyi bir fikir olduğunu söyledikten sonra yatak odasına doğru kendine yol gösteren kadının arkasından yürüdü. Yatak odasının kapısından içeri girerken büyük bir açlıkla önünde yürüyen kadının yuvarlak kalçalarını inceIiyordu. Makyaj masasının üzerindeki düğün resimlerinin varlığı kadının huzurunu kaçırmış gibi resimleri ters çevirmesini anlayışla karşılayan misafir adam ayakta kadını beklerken, Sibel kocasına ait olduğu anlaşılan pijamaları Recebe vererek yatak örtüsünü kaldırdıktan sonra odadan çıktı. Recep soyunup pijamaları giymeden yatağa girdiğinde uyumak için bir hayli erken olduğunu biliyor, bu sıkıntılı anların biran önce bitmesi umuduyla yorganın altına kıvrılmış bir halde bekliyordu. Yarım saat kadar sonra karanlık odaya sessizce giren kadının soyunurken çıkardığı sesleri dinlerken soluğunu tutan Recep, kadın yorganı kaldırıp! varlığını yatağın içinde hissettirince dönüp dişinin çıplak bedenine sarıldı. Sibel hiç kıpırdamadan yatıyor, bir an önce adamın işini bitirmesini bekler gibi görünüyordu. Kadının sıcak teninin damarlarındaki kan akışını hızlandırmasının verdiği cesaretle sarıldığı dişininin çıplak bedenini görebilmek için uzanıp ışığı açan Recep yorganı üstünden çekince kendisinin hediye olarak getirmiş olduğu , kadınlığının dolgun dudaklarını cömertçe gösteren şeffaflıktaki beyaz külodun tahrik edici görüntüsü karşısında afallamış bir durumda yutkunurken bir elini kadının külodunun içine sokup diğer eliyle birbirine yapışık duran iri memelerine uzandı. Kadın başını hafifçe yana çevirmiş, kendisine yapılanlara suç ortağı olmak istemezmiş gibi bir havada yandaki duvarı seyrediyordu. Ali´nin daha İstanbuldayken başlarına bela olan kötü bir alışkanlığı vardı. Kumar. Bu vazgeçemediği tutku yüzünden birçok defa altından kalkamayacağı borçların altına girmiş ve sonunda bir gün elindeki senetlerle eve gelen belalı bir adam borçların karşılığında Sibelle yatmak isteyince Ali karısını güçlükle ikna ederek başlarındaki bu belayı en azından o an için savmıştı. Ama kocasının borçlanmaları hiç bitmiyor ve Sibel Ali´nin gemide beraber çalıştığı arkadaşlarına olan kumar borçlarını da onlar İstanbula geldikçe ödemek zorunda kalıyordu. Tıpkı şu anda olduğu gibi. Erkeğin iri eIIeriyIe hoyratça sıktığı memelerini büyük bir açlıkla emip, dirilmiş kamışını mütemadiyen kadınlığına sürtmesi sonucunda genç dişinin sevişmeye hasret bedeni istemediği halde tepki vermeye başladı. Erkeğin kadınIığına bastırdığı sertliği daha fazla hissedebilmek için kalçalarını havaya kaldırmaya başlaması üzerine Recep kadının külodunu bir çekişte çıkararak telaşla bacaklarının arasına yerleşti. Kor haline gelmiş kalın bir mızrağın kızışmış deliğinden geçip, ta derinlerine saplandığını hissettiğinde genç kadın bacaklarını üstündeki adamın kalçalarına sararak içine sokulduğu bu duruma isyan edercesine histerik bir çığlık attı. Sağlıklı bedenindeki erkeklik hormonları tavan yapan erkek azgın bir boğa gibi kamburunu çıkartmış, dar kalçalarını sürekli olarak altındaki dişinin bacak arasına doğru indirip kaldırıyordu. Kadına son derece sürpriz gelen bir p! erformansla, yarım saatten uzun bir süre aynı pozisyonda, bedenleri ter içinde kalıncaya kadar dişinin içine girip çıkmayı sürdürdü. Sibel o güne kadar kocası dahil erkeklerle yaşadığı tecrübelerde çok az sayıda orgazm yaşamıştı. Bunun sebebi, başladığı andan itibaren birleşmenin uzun sürmesine olan ihtiyacıydı. Kocası da diğer erkekler de onun ihtiyaç duyduğu sürenin çok altında bir zamanda boşaldıkları için boşaIma ihtiyacı içindeki dişi genellikle tatmin olamadan yataktan kalkar, ardından saatlerce kıvranır dururdu. Üstündeki adamın üstün erkeklik gücüyle sarhoş gibi olan genç kadın kasıklarında hızla yol alan yakıcı sıcaklık beyninde amansız patlamalara dönüştüğünde üstündeki erkeğe sıkı sıkı sarılarak tırnaklarını sırtına geçirip zev çığlıkIarı atmaya başladı. Kadının verdiği coşkulu tepk**en etkilenen erkek daha fazla kendini tutamayarak kalçalarından kavradığı di! şinin içine boşalırken, birbirlerini hiç tanımayan çift ilk defa oIarak hayranIık doIu bakışIarIa gözgöze geIdiIer. Dakikalar sonra vücutları gevşeyip sinirIeri boşaIınca ikisi birden önce kıkır kıkır, sonra da kahkahalarla gülmeye başladılar. Akşamdan beri gerilen sinirleri ulaştıkları tatmin duygularıyla öylesine gevşemişti ki, keyifle birbirine sarılan çift içten kahkahalarıyla birbirlerini kutluyormuş gibiydiler. İlk sakinleşen erkek oldu. Başını adamın güçlü omuzuna yaslamış, hala kıkırdamakta olan kadının dudaklarına sevgiyle dolu ateşli bir öpücük kondurduğunda kadın gülmeyi kesip, erkeğe aynı şekilde karşılık verdi.Sabaha kadar süren ihtirasIı sevişmelerinin sonunda yorgun bedenlerini birbirine yapıştırıp, yeni günün ilk ışıkları onların geleceklerine dair beklenmedik seneryolar yazmaya başlarken, derin ve mutlu bir uykuya daldılar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder