Merhaba değerli okurları Daha önce değişik sitelere hikâyelerimi gönderiyordum. Burayı yeni keşfettim. En son yaşadığım olayı yazmak istiyorum.
En büyük baldızım, şiddetli geçimsizlik yüzünden kocasından ayrıldı. Geçtiğimiz yıl da boşanma işlemleri bitti.
Evli kaldığı müddet içinde kocasından dayak yediğini biliyorduk. Tabi uzun süre buna dayanamadı. Ayrıca psikolojik olarak rahatsızlıkları da başlamıştı. Küçük oğlu yanına aldı. Ana oğul beraber kalmaya başladılar. Oğlu annesiyle çok iyi ilgileniyor. Tedavisini takip etti. İyileşme yönünde baya ilerleme kaydetti. Ama tansiyon gibi hastalıkları devam ediyor. Çok da kiloludur. Kendisi 95 kilo olduğunu söylüyor ama bana göre daha fazladır. Pek dışarı çıkmaz. Evin içinde bile oğlu yakın takibe alıyor. Düşmesin diye dikkat ediyor. Çünkü ne zaman dengeyi kaybedeceği belli olmaz. Zaten çoğu zamanını uyku da geçiriyor. Önceden daha çok uyuyordu. Bu sıralar uykuyu azalttı ama hala kendisini taşımakta zaman zaman problem yaşıyor.
Bir ay önce oğlunu da everdi. Artık bir evde üç kişi kalacaklar.
Ben kendisine hiç alıcı gözle bakmamıştım. Beni cezbedecek tipte birisi de değildi. Benden 10 yaş kadar büyük. Bu arada ben 45 yaşındayım. Gerçi boşanmadan önce olan bir olay vardı. O zaman kalçaları dikkatimi çekmişti. Tam bir popo hastası olduğum için beni baya tahrik etmişti.
Bizde yatılı misafir olarak kalmışlardı. Gece giymesi için benim pijamalardan birisini vermiştik. Sabahleyin tuvalet ihtiyacı için uyanmıştım. Tuvaletin ışığı yanık olunca, içerdekinin çıkmasını bekledim. Tuvaletten baldız çıktı. Pijama dar geldiği için her tarafını sarmıştı. Şeftalisi bile belli oluyordu. Bir de odasına giderken arkasından baktım. Popo muhteşemdi. Kocaman ve ikiye ayrılmış durumda. Bu olay günlerce aklımdan çıkmadı. Ama hiçbir zaman onuna bir şeyler yaşamayı düşünmedim.
Daha sonra boşandı. Bacanak yeniden evlenme girişimlerine başladı. Bacanakla ilgili bu haberleri alan baldız çıldırıyordu. Bazen, ben de evlenecem sözlerini sarf ediyordu. Her ne kadar böyle konuşmaması hatırlatılsa da kendini tutamıyor. Benim neyim eksik, ben de evlenecem diyordu.
Kendisi evlenmeyi düşünürken oğlunu da evlendirmek için uğraşıyordu. Sonunda oğlunu everdi. Bir ay önce düğünü yaptık. Bacanak hiç karışmadı, yardım dahi etmedi.( )
Damat beyle gelin hanım 15 gün önce bir haftalığına balayına gittiler. Onlar balayında olduğu müddet içinde de baldız bizde misafir kaldı. Artık oğlu gibi biz de onu sıkı takip altında tutuyorduk. Çünkü hiç farkında olmadığımız bir anda, yürürken düşebiliyordu. Kullandığı ilaçların da bunda etkisi oluyordu galiba. Ama yapacak bir şey yok. Mecbur ilaçlarını kullanacak.
Biz ailecek yürüyüşü çok severiz. Çoluk çocuk her fırsatta yürüyüşe çıkarız. Bazen benim işim olduğu zaman bu yürüyüşlere katılmam. Ara sıra da evde yalnız kalmak için, işim var bahanesini uydururum. Çünkü internete takılıp gezinirim rahat rahat.
Baldız bizde kaldığı müddet içinde evde birisi kalıyordu muhakkak. Ne de olsa emanet. Yine bir gün akşama doğru, yürüyüşe gidecektik. Ben işim var diyerek kaldım. Hanım, çocukları aldı ve bana da ablasına bakmamı tembih ederek yürüyüşe çıktı.
Onlar çıktıktan sonra ben kendimi bilgisayar başına attım. Baldız da bir müddet yanımda oturdu. Tabi o varken ben normal işlerimi yaptım. Bir müddet sonra hem sıkıldığından, hem de sıcaktan dolayı balkona çıktı. Ben de internette rahatça dolaşmaya başladım. Ne kadar geçti bilmiyorum. Baldızın çığlığıyla kendime geldim.
İnternette dolaşırken baldızı unutmuştum. Bir telaşla fırladım. Kadıncağız balkondan içeri girerken düşmüş. Yerde yatıyor ve oflar çekiyordu. Hemen tutarak kaldırdım. Tabi kaldırması kolay değil. Gerçekten ağır. Bir de kendisini bırakınca tamamen ağırlaşıyor. Sıkı sıkı tutmam gerekiyordu. Ben de öyle yaptım. Kollarıyla bana sarılarak yardımcı olmaya çalışıyordu. Neyse zor zahmet ayağa kaldırdım. Tabi bu işlemi yaparken göğüsleri de ellerim ve kollarım altında eziliyordu. Yumuşacıklardı. Ayıp olur diye bırakacam, yeniden düşecek diye korkuyorum. Başka çare yoktu. Mecbur tutacaktım. Yavaş adımlarla içeriye doğru yürümeye başladık. Tabi ister istemez ben ereksiyon olmaya başladım. Elimden geldiği kadar yarağımı ona değdirmeye çalışsam da düşürmeyeceğim derken engel olamıyordum. Kollarımın arasında, ara sıra yarağımı da ona sürterek odaya geçtik.( )
Ben çekyata oturtacaktım. Biraz daha ayakta kalmak istediğini söyledi. Bana iyice yaslanarak ayakta bir müddet kaldı. O zaman anladım ki, bu durum onun hoşuna gitmişti. Ben anlamamış gibi yaptım. Bir müddet daha ayakta tuttum. Ellerimi gevşetecek olduğum zaman sıkı tutmamı söylüyordu. Niyeti belliydi. Biraz daha bekledikten sonra çekyata yatırdım. Dinlenmesini söyleyerek, balkona çıktım. Yarım saat kadar balkonda oturdum. Yasak olan şey ne kadar da cezbediyordu insanı. Kendi kendime yapmamam gerektiğini söyledim. Aklım bir taraftan da yarağımın sesini dinliyordu. İçeriye geçip devam etmek istiyordum. Yine de kendime engel oldum. Balkonda oturmaya devam ettim.
Dalmışım, yine baldızın çığlığıyla kendime geldim. Kadın yine düştü diye telaşlandım. Odaya girdiğimde baldızı yarı çekyatta, yarı yerde buldum. Dizlerini yere koymuş, göğsünü çekyata yaslamıştı. Yani domalmış vaziyette idi. Bir şey mi oldu diye sordum. Bana doğru baktı ve başını diğer tarafa çevirdi.( )
Zaten yarağım kalkık, zor zapt ediyorum. Usulca yanaştım. Kalçalarını bir müddet okşadım. Baldızdan tık yok, sadece nefes alışverişleri hızlanıyor. Eteğinin altından elimi sokup bacaklarını okşadım. Uzun don giydiği halde, bacakları çıplaktı. Elimi biraz daha yukarı çıkardım. Amı ve götü elime geldi. Eteğinin altında ne var ne yok çıkarmış.
Eteğini tamamen kaldırdım. Malzemeleri meydandaydı ve adeta sik beni diye bağırıyordu. Elimle amını oynamaya başladım. Kılları kısaydı. Parmağmı hafifçe amına bastırdım. Bir oh sesi geldi. Amına sokmadan, parmağımla amının girişini oynadım. Oyanadıkça parmağım ıslanmaya başaladı.( )
Artık yarağımı çıkarma vakti gelmişti. Yarağımı serbest bıraktım. Amına yanaştırıp, biraz da yarağımla oynadım. Sonra yarağımı tükürükledim ve birden amına bastım. Yağ gibi kayarak dibini buldu. Ahhhh dedi ve nefesini tuttu. Sonra derince nefesini bıraktı.
Bundan sonrası makine gibi çalışmaya bağlıydı. Ben de vazifemi yaptım. Kalçalarından tutarak sertçe sikmeye başladım. Şakır şakır sesler odan içinde çınlıyordu. Baldızda her vuruşta ah çekiyordu. Başkaca da bir tepkisi yoktu. Yarağım daha da sertleşmeye başladı. Sona yaklaşıyordum. Dayanamadım ve iyice kökleyerek içine fışkırmaya başladım. O sıra bir “Iyyyyyyyyy” sesi uydum. Sırtına uzanarak biraz daha yarağımı içinde beklettim. Sonra yarağımı çıkararak amını boşalttım. Yarağımı eteğine silerek ayağa kalktım. Onu o halde bırakarak dışarı çıktım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder