Merhaba değerli sexhikayeleri5.blogspot.com okurları böyle güzel bir sayfa buldum,
bende başımdan geçen, işyerimdeki sekreterle olan hikayemi
anlatacağım.
Çalıştığım işyerine yeni sekreter geldi
işe başladı. Tanıştık, isminin Hacer
olduğunu söyledi. Ama taze, çıtır, harika bir parça,
yaşı da 19. Benim yaşım 24, yakışıklı
olduğumdan dolayı devamlı bayanların dikkatini çekerim.
Sekreterle iş icabı devamlı telefonla görüşüyoruz, bilgi
alıp bilgi veriyoruz…( )
Birgün büroya bir işarkadaşımla geldim. Sekreter Hacerle
merhabalaştık, öğlen vakti olduğundan bana ve
yanımdaki arkadaşa yemek söyledi. Yemekten sonra patronla
görüştük, iş durumunu konuşup servise çıktım.
Yanımdaki arkadaş “Lan oğlum, Sekreter sana fena bakıyor,
resmen sana iş atıyor!” dedi. Bende “Yok oğlum saçmalama!” dedim.
Yolda giderken telefonum çaldı, arayan
sekreter kız Hacerdi, servise gitmem gereken birbaşka yerin adresini
verdikten sonra canının çok sıkıldığını
söyledi, “Senle konuşabilirmiyiz?” dedi. Bende “Tabi, Cumartesi müsaitim,
istersen görüşürüz…” dedim. Cumartesi günleri
çalışmazdık, Büro da saat birde kapanırdı. Cumartesi
saat 1:30’da bürodan aldım Haceri. “Yemek
yedin mi?” diye sordum, “Yok yemedim.” dedi. Adanada göl kenarına gittik,
orda güzel bir Restorantta yemek yedik. “Hayırdır Hacer? Anlat
bakalım!” dedim. “Ya, canım cok sıkılıyor…” dedi. “Ne ( )
yapabilirim?” diye sordum. “Hiç, senle sohbet etmek istiyorum…” dedi. Bende “Gel
ozaman başka bir yere gidelim.” dedim ve arabayı Barajın
çamlığına sürdüm, oralar sakin olur diye.
Hava
sıcak olduğundan arabadan indik, suyun kenarında oturduk. Sohbet
ediyorduk. Ben elimi Hacerin omuzuna attım, tepki vermedi. Elimi yavaşça
göğsüne dokundurdum, yine tepki yok. Bende hafif hafif okşamaya
başladım, tepki vermiyor, sadece gözlerimin içine bakıyordu.
Cesaretlendim, dudaklarına bir öpücük kondurdum. “Napıyorsun?” dedi.
“Hiiç, sende istemiyormusun?” dedim.
Biraz kızardı ve bozardı, fakat cevap vermedi. Ben tekrar yapıştım
dudaklarına, deliler gibi öpüşüyorduk. Öpüşürken de biryandan elbisesinin
üzerinden göğüslerini,
bacaklarını, amını, götünü okşuyordum. Etrafta kimsecikler
yoktu, ama yinede huzursuzlandım, Haceri kaldırdım arabaya
bindirdim. Ve arabada tekrar yapıştım dudaklarına.
Gömleğinin düğmesini açıp, göğüslerini südyeninden
dışarı çıkardım. Muhteşem
ve elma kadar büyük göğüslerini yalıyordum. Bir yandan da
bacaklarını okşuyordum…
Pantolonunun düğmelerini açtım, ve
aşağı sıyırmak istedim, “Hayır yapma, bakireyim,
olmaz! İlk defa bir erkeğe bu kadar
yanaşıyorum!” dedi. Doğrusu böyle bir tepki beklemiyordum,
şaşırdım. “Bu kadar iyi öpüşmeyi nerden öğrendin?”
diye sordum, ses çıkarmadı. Zaten umrumda da değildi, kendime
karı yapmıycaktım ya. Bana baya naz yaptı, ama sonunda “Söz
bakireliğine dokunmayacam!” diyerek, zar zor ikna
edip pantolonunu indirdim. Tekrar göğüslerine yumuldum, memeleri
ağzımın içinde kayboluyordu. Derken Hacer altımda inlemeye
başladı. Elimi bacak arasına getirdim, külotu sırıl
sıklamdı. Göbeğini yalayarak külotuna kadar indim,
külotunu kenara çekerek, tertemiz ve bembeyaz olan amcuğunu öpüp yalamaya
başladım. Hacer zevkten delirmişti, başını bir
sağa bir sola atıp duruyordu. Amcuk dudaklarını
aralayıp içine dil atmaya başladım. O muhteşem,
kaymak gibi amcuğu yalayıp somurmaya
doyamıyordum. Hacer daha fazla dayanamayıp ağzıma boşaldı.
Bende inadına yalamayı hızlandırdıkça, kız ard arda
boşalıyordu.
Bu arada bende fena olmuştum, yarağım
kazık gibi olmuş, boşalmadığım için sancılar
girmişti. Hacere yarağımı yalamasını
söyledim, “Hayır yapamam!” dedi. “Arkadan ver ozaman!”
dedim. “Hayır ağrır!” dedi. Sinirlenmiştim,
“Hacer Sen boşaldın, rahatladın, peki ben
ne olacam? Hiç kurtuluşun yok, götünü sikecem, birazcık
acıya katlan, ilk seferden sonra
alışırsın!” dedim. İstemiyerek kabul etti.
“Çantanda krem var mı?” diye sordum. Elkremi
varmış, verdi. “Sürerim fazla acımaz!” dedim. Kremi göt
deliğine sürdüm ve parmağımı soktum götüne. Ama gerçekten
çok dardı götünün deliği. “Çok ağıryor…” dedi. “Geçer
birazdan!” diyerek parmağımı yavaş yavaş sokup
çıkardım. Delik baya alışmıştı, ikinci
parmağımı da tükürükleyip soktum. “Ne olursun yapma,
ağrıyor!” desede ben parmaklarımla Hacerin götünü sikiyordum. Götünün
deliği kıvama gelmişti. Yarağımı Hacerin
amına sürtmeye başladım. Hacer tekrar zevke geldi, inliyordu. Yarağım
Hacerin am suyu ile ıslanmış, kaygan bir şekilde, Hazırol’da
bekliyordu…
Yarağımı
yavaşça Hacerin göt deliğine dayadım. Götünü ağrıtmadan
sikmek istiyordum, ama Hacer devamlı “Ağıryor, acıyor!”
diyor kaçmaya çalışıyordu. Kalçalarını tuttum, birden
yüklendim. Yarağım Hacerin götünün duvarlarını yararak
içine girerken, Hacerin çığlığı da ortalığı
inletiyordu. Elimle ağzını kapadım, yarağımı
köküne kadar soktum, içinde bekliyordum. “Yalvarırım
çıkar!” diyordu. “Tamam, sakin ol, çıkaracam…” dedim. Hafif çektim,
yarağımla beraber kan geliyordu, geri soktum, zaten soktuğumda
içine patladım. Ben rahatlamıştım ama hacerin götü
dağılmıştı. Yarağımı çıkardığımda
Hacerin götünden kan gelmeye devam etti, ilk başta farkında
değildi, ama kanı görünce bayıldı. Korkudan ne
yapacağımı şaşırdım. Çantasında pamuk
görmüştüm, aldım pamuğu, götünün deliğine tıkayıp,
üstünü giydirdim. Hemen arabayla ordan uzaklaştık, birileri bizi öyle
görsün istemezdim. Hacerin kendine gelmesi için baya uğraştım. Sonunda
kendine geldi. “Hastaneye götüreyim mi?” dedim, “Yok, eve bırak beni!” dedi.
Külodu kan olduğundan, giderken Hacere yeni bir külot ve Orkid aldım,
sonra evine bıraktım.
Akşam
telefonla aradım, fakat “Senle birdaha konuşmak istemiyorum!” dedi ve
kapattı. Pazartesi arkadaşımla büroya gittiğimde Hacer
yüzüme bakmadı, tek kelime etmedi. Arkadaşım “Hayırdır,
sekreterle iyiydiniz, ne oldu?” dedi. Bende “Ne olacak? Götünü siktim dağıttım,
oturamıyor! dedi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder